muhasebe
muhasebe dersleri

YÖNETSEL DÜŞÜNCENİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Bugünün yönetsel uygulamalarının birçoğu yönetim kuramındaki gelişmelere dayanır. Gerçi yönetim oldukça eski bir kavramdır. Yöneten ile yönetilenin ortaya çıktığı ilk çağlardan beri yönetim uygulamalarını görmek olasıdır. Ama yönetimin bir bilim olarak ortaya çıkışı, yani sistemli bir bilgi kümesi oluşturma çabaları 19. Yüzyılın sonlarında başlar. İşte bu anlamda yönetim bilimi oluşturma faaliyetlerini üç ana devrede incelemek mümkündür.

REKLAM

1.Yönetimde Klasikler: Yönetim alanında sistemli bilgi kümesini oluşturan ilk yazarların eserlerini ve görüşlerini klasik akım adı altında toplamak mümükündür. Birçok yönden, özellikle getirdikleri ilkeler bakımından uyuşum içindeymiş gibi görülen Klasikler, yakından incelendiğinde farklı yaklaşım ve geçmişlerin kendine özgü özelliklerini yansıttığı görülür. Herbiri kendi ilgi alanlarının özel sorunlarına eğilen Klasikler üç grup altında toplanır.

1.1. Bilimsel Yönetim Akımı: Çoğunluğu mühendislerin oluşturduğu Taylor, Gantt, Emerson, Gilbert’ler, Barth ve arkadaşları gibi kişiler Amerika’da “Bilimsel Yönetim” adıyla bilinen akımın öncüsü olmuş ve yönetim alanında bilimsel yaklaşımların temellerini oluşturmuşlardır.
Batı ülkelerinde işletmelerin çeşitli buluşlarla desteklenerek güçlendiği ve hızlı büyüme sürecine girdiği 1880’lerden itibaren endüstrileşme, teknik ve insanla ilgili alanlarda sorunlar çıkarmış özellikle ilk konudaki sorunlarla uğraşmak için amerikan makine mühendisleri derneği kurulmuştur. Henüz insana ilişkin sorunlarla uğraşacak bir ortam olmamıştı. Bu dernek yönetiminin gerek kuramsal gerekse uygulamaya dönük yönleriyle uğraşmakta ve toplantılar düzenlenmekteydi. Bu toplantıda derneğin başkanı olan Towne ,ASME’nin resmi organı olan Transaction adlı dergiye ilgilenenlerin yönetime ilişkin yazı göndermelerini de istemekteydi.
1895’de Friedric W. Taylor’un “Parça Başı Sistemi” adlı makalesi yayınlandı.Midvale Çelik İşletmelerinde yönetici olan yazar, fabrikada işçilikten yöneticiliğe yükselmiş yetenekli birisiydi. Makalesi iki temel önerisi çerçevesinde toplanmıştı: İlki, zaman ölçülerine dayanan iş standartlarının konulması üzerinedir. Yazara göre, bu standartları aşan işçi, aşmayanlarla bir tutulmamalıydı. Bunları teşvik için parça başı sistemi yararlı olacaktı. Böylece fazla üretip fazla kazanan işçi ödüllendirileceği için fazla üretim yolunda güdülenebilecekti.
Taylor’un ikinci önerisi işlevsel (fonksiyonel) uzman üzerindeydi. Yazara göre, planlama işlevi atelyede bizzat iş görmekten ayrı tutulmalıydı. Zaman ölçümlerini ve iş standarlarını belirleyecek planlamacılar, günlük çalışmadan uzak olmalı ve düşüncelerini kendilerine verilen planlamaya ilişkin görevler üzerinde yoğunlaştırmalıydılar. Bu fikir işlevsel uzman örgütünün de başlangıcı olmaktaydı.

Taylor’un felsefesi şu dört ilkeyle özetlenebilir:

- Yönetim uygulamasında, bilimsel yöntemlerin kullanılması ve geliştirilmesi(yani, işi yaparken en iyi yolu bulmak)
- İşçileri işe alırken, belirtilen işe en uygun kişiyi seçmeye yarayacak, bilimsel yaklaşımların kullanılması,
- İşçiye bilimsel öğretim, eğitim ve kendini geliştirme olanağı sağlanması.
- Yönetim ile işçilerin görevlerinin ayrılması ve bu iki grup arasında arkadaşça ilişki ve işbirliğinin teşvik edilmesi.

Taylor geliştirdiği ilkelere ek olarak şu çalışmaları da yapmıştı:

- İşin daha gelişmiş yöntemlerle yapılması(hareket etüdleri)
- İşte, gerekli dinlenme süreleri(yorgunluk çalışmaları ve dinlenme süreleri) belirlenmesi,
- Belirlenen standartta çıktı sağlanması(zaman etüdleri)
-
Çıktıya yapılacak ödemelerde parçabaşı sistemi(teşvik edici ücretler) uygulaması.

Bu çalışmalar sonucu ortalama bir işçinin günlük demir taşıması 12.5 tondan 48 tona çıkmıştı. Yine bunun sonucu günkü ödeme 1.15$ ‘dan 1.85$’a yükselmişti  ki bu miktar o günkü koşulların oldukça üstündeydi.
Sonraki yıllarda Bilimsel Yönetim bir çok kişinin ilgisini çekmeye devam etti. Bunlardan Henry Gantt, mevcut yönetim uygulamalarına çatarken, işçi psikolojisi ve üretimde moral kavramı üzerinde durdu. Çeşitli konuları incelemekle birlikte üretim kontrol sistemi üzerine katkıları büyük oldu. Gantt, ustabaşı ve işçileri iş uyuglamalarını geliştirmeye iten ödeme sistemi geliştirdi. Günümüzün modern çizelge tekniklerine temel oluşturan bir çizelge(Gantt Chart) ile üretimi programladı.
Bilimsel Yönetime  katkısı olan diğer iki yazar karı-koca Gilberth’lerdir. Bunlardan Frank, hareket ekonomisinin ilkelerini uygulama konusunda incelemeler yaparak hareket etüdlerini ortaya koymuştu. Karısı Lillian ise, kocasına yardımcı olduğu gibi, personel yönetimi konusundaki incelemeleriyle yönetim uygulamalarına yeni boyutlar kazandırıyordu.

1.2. Genel Yönetim Akımı: 1924 de yapılan Uluslararası Yönetim Kongresi’yle Bilimsel Yönetim uluslararası bir kimlik  kazanmıştır. Fransa’da yayınlanan Genel ve Endüstriyel Yönetim adlı eseriyle Henry Fayol bu akımın Amerika dışındaki öncülerinden biridir. Yukarıda görüldüğü gibi Bilimsel Yönetim çoğunlukla mühendislerden oluşan, örgüt ve yönetim kuramları dışındaki kişilerin,işçi düzeyinde üretim sorunlarına eğilen teknik ya da ekonomik verimliliği arttırmaya yönelik mikro perspektifli yaklaşımlarını yansıtmaktaydı. Fayol’la başlayan Genel Yönetim Akımı ise, örgüt ve yönetim olgusunu daha kapsamlı bir biçimde inceleyen ve bu olgulara ilişkin birtakım ilke ve yöntemler belirlemeye çalışan makro perspektifli bir yaklaşımdır. Bu, biraz da ilgililerin kişiliğinden doğmuştur. Taylor endüstride alt kademelerden yetişmiş, sorunların teknik yönlerindeki aksaklıkları ile sürekli yüz yüze bulunmuş biriydi. Fayol ise iflasın eşiğine gelmiş olan şirketini kurtarma durumunda kalan üst düzey bir yöneticiydi. Yönetime tepeden bakması doğaldı.
Fayol’a göre yönetim, “ileriyi görmek (planlama), örgütlemek, kumanda etmek, eşgüdüm sağlamak ve kontrol etmek” olarak tanımlanabilir. Görüldüğü gibi Fayol’un yönetimi beş işleve ayırmak suretiyle yaptığı bu tanım, yönetsel kuram için kavramsal çatı altına 14 yönetim ilkesi yerleştirir.

1.İş bölümü
2.Yetki ve Sorumluluk
3.Disiplin
4.Kumanda Birliği
5.Yönetim Birliği
6.Genel çıkarların kişisel çıkarlara üstünlüğü
7.İyi bir ödüllendirme sistemi
8.Merkezcilik
9.Kademe Zinciri
10.Düzen
11.Adil ve Eşit davranma
12.Personelin Devamlılığı
13.Önayak olmak
14.Birlik Ruhu

Bu ilkeler esenek olmalı ve ihtiyaca uyarlanabilmeliydi. Yönetimle ilgili bu ilkeleri kullanmak oldukça güç bir sanattır. Tecrübe, zeka, karar verme ve kıyaslayabilme bigi önemli nitelikleri gerektirir.
Fayol kumanda birliği ilkesi yönünden Taylor’dan ayrılır. Çünkü Fayol, Taylor’un işlevsel uzman fikrini kumanda birliğine ters görmektedir. Fayol’a göre bütün faaliyetler altı grup altında toplanabilir:

1.Ticari
2.Emniyete İlişkin
3.Mali
4.Teknik
5.Muhasebe
6.Yönetsel

Fayol bu faaliyetlerden sonuncusu üzerine ağırlık verir. Gerçi Fayol dört ana konu üzerinde çalışmak istemiştir. Bunlardan ilki yönetimin öğretilmesi gereğidir. İkincisi yönetimin ilke ve öğeleri üzerinedir. Üçüncü olarak savaş üzerine dersler vermek ve son olarak da, kişisel izlenim ve tecrübelerini yazmak istemiştir. Ama bu son iki konuya eğilmek olanağını bulamamıştır. Fayol’dan sonra 1930’lu yıllara kadar önemli bir gelişme olmamaıştır. Daha sonra 1937 yılında Luther Gulick ve Lyndall Urwick, topladıkları makaleler kitabında Genel Yönetim Akımına çeşitli katkılar getirmeğe çalışmışlardır. İş bölümünün, bir örgütün temel öğesi olduğunu gelirten Gulick, bu ilkenin eşgüdüm zorunluluğunu ortaya çıkardığını ve eşgüdümün de örgütleme ve düşünceleri etkileme yolu ile sağlanabilmesini söyler. Yönetimin işlevlerini POSDCORB olarak formüle eden, Gulick’e göre faaliyetler, işlev, süreç, müşteri ve yer ölçütlerine göre sınıflandırılarak örgütlenmeye gidilebilecektir.
Klasik yönetim düşüncesinde o zamana kadar ki gelişmelerin bir sentezini yapmaya çalışan Urwick ise yönetime ilişkin sekiz ilkeden söz eder:

1.Amaç İlkesi
2.Yetki – Sorumluluk  Eşitliği İlkesi
3.Üstlerin, Astların faaliyetlerinden dolayı mutlak olarak sorumlu olma ilkesi
4.Hiyerarşi İlkesi
5.Denetim Alanı İlkesi
6.Uzmanlaşma İlkesi
7.Düzen İlkesi
8.Uygunluk İlkesi

Yine aynı makaleler kitabında Graicuans’ın denetim alanı konusundaki fikirleri ve ünlü formülü bugün bile geçerliliğini koruyan fikirler olarak varlığını sürdürmektedir.

sonraki sayfa >>>>>

Yönetim

hesap planı
Ayrıntılı Hesap Planı
2021 pratik bilgiler
2021 Pratik Bilgiler
muhasebe video eğitimi
Muhasebe Video Eğitimi
muhasebe haberleri
Güncel Haberler
REKLAM

muhasebe soruları
Muhasebe Soruları
muhasebe öğretmeni
Muhasebe Öğretmeni
enflasyon oranları
Enflasyon Oranları
kdv hesaplama
KDV Hesaplama