Yönetim evrensel bir süreçtir. Belli bazı işlevlerin öğrenilmesiyle, örgütün tipi ya da uğraş alanı ne olursa olsun, etkili bir yönetim sağlanabilir. Yöneticiler bu işlevleri örgütlerin amaçlarını gerçekleştirmek için dış çevrece belirlenen sınırlar içinde yerine getirmek zorundadırlar. Yöneticiler bu işlevleri kullanırken tüketici, sendikalar ve kamuoyu gibi farklı çıkar gruplarını gözönünde bulundurmak durumundadırlar.
Bu işlevlerin neler olduğu konusunda yönetim bilimciler arasında bir birlik yoktur. Örneğin Klasik Yönetim Bilimcilerinden Gulick ve Urwick yönetsel işlevleri PÖPEYÜKOHAMA (Planlama, Örgütleme, Personel Yönetimi, Yürütme, Koordinasyon, Haberleşme ve Mali yönetim) formülüyle açıklamaya çalışırlar. Yine Klasik Yönetim Bilimcilerden Henry Fayol bu işlevleri; Planlama, Örgütleme, Yürütme, Eşgüdümleme ve Denetleme olarak belirlemiştir. Temel işlevin Eylem Birliği olduğunu kaydeden Mooney ve Reiley, bu temel işlevin, Emir Komuta Zinciri, İşlevsellik, Komuta ve Uzmanlık gibi alt işlevlere ayrıldığını söylemektedirler.
Bu çalışmada yönetsel işlevler ilk planda; Planlama, Örgütleme, Yöneltme-Etkileme ve Kontrol olarak incelenmiş; Scott ve Haiman’ın sınıflandırması belli ölçüde izlenerek Karar Verme ve İletişim, bu dört işlev dışında Bağlantı Süreçleri olarak ele alınmıştır. Özel önemi nedeniyle Personel Yönetimi’ne ayrı bir bölüm ve işletme işlevi olarak yer verilmiştir.